Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), stratejik konumu ve sunduğu özel teşviklerle uluslararası yatırımcılar için önemli bir cazibe merkezi haline gelmiştir. Özellikle serbest bölgelerde şirket kurmak, uluslararası ticaret ve transit ticaret yapan girişimcilere hem mali hem de operasyonel açıdan büyük avantajlar sağlamaktadır.
Vergi Avantajları: Tüm Vergilerden Muafiyet
KKTC’de serbest bölge şirketi kurmanın en dikkat çekici yönü, tam vergi muafiyetidir. Bu şirketler;
- Kurumlar vergisinden,
- Gelir vergisinden,
- Katma Değer Vergisi’nden (KDV),
- Gümrük vergilerinden, tamamen muaftır.
Tek yükümlülük, vergi dairesine her yıl ödenen yaklaşık 3.000 ABD doları tutarındaki sabit yıllık harçtır. Bu harç, adeta peşin bir vergi niteliği taşır ve bunun dışında başka bir vergi yükümlülüğü yoktur.
Bu yapı, serbest bölge şirketlerini uluslararası ticarette rekabetçi bir konuma getirir. Örneğin, Türkiye veya Avrupa’daki bir firma aynı ticari faaliyette bulunurken yüksek vergi yükleriyle karşılaşabilirken, KKTC’de kurulan serbest bölge şirketleri bu maliyetleri sıfıra indirerek kârlılığını artırabilir.
Dövizle Serbest İşlem İmkanı
Serbest bölge şirketleri, faaliyetlerini döviz cinsinden yürütebilir. Bu durum hem ihracat hem de ithalat yapan firmalar için büyük bir avantajdır. Dövizle işlem serbestisi, kur dalgalanmalarına karşı daha esnek bir yapı sağlar ve finansal planlamada öngörülebilirliği artırır.
Stratejik Konum ve Lojistik Kolaylık
Doğu Akdeniz’in merkezinde yer alan KKTC, Avrupa, Orta Doğu ve Afrika pazarlarına aynı anda açılan stratejik bir kapıdır. Denizyolu taşımacılığı için uygun limanlara sahip olması, ürünlerin dünya pazarlarına hızlı ve düşük maliyetle ulaşmasını kolaylaştırır. Bu lojistik avantaj, özellikle transit ticaret yapan firmalar için büyük önem taşır.
Türkiye Bankalarıyla Güçlü Bağlantılar
KKTC’de birçok büyük Türk bankasının şubesi bulunmaktadır. Bu sayede Türkiye’den gelen yatırımcılar, tanıdıkları bankacılık altyapısını kullanarak işlemlerini kolaylıkla yürütebilir. Para transferlerinde hız, düşük işlem maliyetleri ve güvenli kontroller, Türkiye kökenli yatırımcılar için ciddi bir avantaj yaratır. Ayrıca Türkiye ile KKTC arasındaki bankacılık ilişkilerinin güçlü olması, finansal riskleri minimuma indirir.
Hızlı Kuruluş Süreci ve Esnek Hukuki Yapı
KKTC serbest bölgelerinde şirket kurmak, birçok ülkeye kıyasla çok daha hızlıdır. Bürokratik işlemler minimum seviyededir. Yabancı yatırımcıların şirketlerinde yüzde 100 hisse sahibi olabilmeleri, yatırımcı dostu bir yaklaşımı ortaya koyar. Böylece girişimciler kısa sürede ticari faaliyetlerine başlayabilir.
Uygun İş Gücü ve Düşük İşletme Maliyetleri
Kuzey Kıbrıs, genç, eğitimli ve dinamik bir iş gücüne sahiptir. Serbest bölge şirketleri, nitelikli personeli uygun maliyetlerle istihdam edebilir. Bunun yanında genel yaşam ve iş giderlerinin birçok ülkeye göre daha düşük olması, şirketlerin kârlılık oranlarını artıran bir başka faktördür.
Yatırımcılar İçin Sürdürülebilir Rekabet Avantajı
KKTC serbest bölgeleri, yatırımcılara yalnızca kısa vadeli maliyet avantajı değil, aynı zamanda uzun vadeli büyüme fırsatları da sunmaktadır. Tam vergi muafiyeti, yalnızca yıllık sabit harç ödeme zorunluluğu, dövizle işlem serbestisi, stratejik coğrafi konum ve Türkiye bankalarıyla güçlü finansal bağlar, serbest bölge şirketlerini uluslararası ticarette benzersiz bir konuma taşımaktadır.Küresel rekabette öne geçmek, daha yüksek kârlılık elde etmek ve güvenli bir ticari altyapıya sahip olmak isteyen girişimciler için KKTC serbest bölgeleri, güçlü bir yatırım seçeneği olmaya devam etmektedir.
Daha fazla bilgi ve destek için bizimle iletişime geçebilirsiniz